Maç yoğun” Ocak’ta, “emek yoğun” Fenerbahçe söz konusuysa, “gol ziyafeti” garanti adeta. Üç günde bir beşer-yedişer çeşit damak çatlatan lezzetler hazır taraftarlara…
Üstelik monotonluk yok… Her günün menüsü farklı ustadan!
Peki, dünkü Konyaspor karşılaşmasını şölene çeviren kimdi?
Sadece 45 dakikada oynayıp üç gol atan Dzeko tabi… Sonra Szymanski, Batshuayi. Hatta Mert.
Günün “ekstrası” ise tribündeydi!..
Uçaktan inip bavulunu açmadan stada gelen efsane Bonucci…
Tamam… Konyaspor, başı yıldızlarıyla dertte, üç gün arayla iki dev ekibe çatmış, eksik ve zayıftı. Forveti 20, kalecisi 18 yaşındaydı. Lakin Fenerbahçe’deki yıldızların performansı yadsınamazdı.
İlk devre Mert ve Szymanski’nin Dzeko’ya katılmasıyla 5-0 bittiyse, maç sonu tabela 7-1’i gösterdiyse, Fenerbahçe yıldızları dışında ilk sebep, savunmayı öne çıkarıp Fenerbahçe’nin üzerine gitmeye çalışan Konyaspor hocası Hakan Keleş’di.
Fırsat verilince kullandı, doksan dakika rakibi bunalttı Fenerbahçe. Coşkusuyla ezdi, temposuyla büktü. Adeta Konyaspor kalesine çöktü. Ne defans arkasına atılan toplar bıraktı, ne sete dönüp rakip ceza sahada verkaçlara girmek, ne uzaktan kaleyi yoklamak.
Sahaya çıkacak kadroyu kurarken “iki mektup” yazmıştı Fenerbahçe hocası İsmail Kartal. Biri, Cengiz’e. Diğeri Tadic’e… Ne futbol bilgesi Tadic ne de üç gün önce 4 gol atmış Cengiz vardı on birde! Riskli bir işe girişmişti İsmail Kartal. İşler iyi gitmeyip düzeltmeye kalksa bile ağır eleştiri alırdı. Lakin uygulamasını tam 7 defa onayladı futbol.
Zaten, ikinci yarı başlarken Szymanski ve Dzeko’yu çıkarıp Batshuayi ile Umut Nayır’ı alarak tüm rotasyonların “kişisel” değil sıkışık maç temposu sebebiyle olduğunu kanıtladı Kartal. Batshuayi’nin 6. Golü ardından Cengiz ve Tadic’i de sahaya sürüp “adaleti” tem yüreğinden yakaladı.
Hoca, tüm bunları başarırken de “iç rekabeti” körükledi bir yandan. Fenerbahçe’nin averajı 40’a vurduran bu gol iştahı neden sanıyorsunuz?