Sriwijaya Air Havayolları’na ait Boeing 737-500 tipi yolcu uçağı 2021 yılının 9 Ocak günü Endonezya’nın başkenti Jakarta’dan yolcu ve mürettebat olmak üzere toplamda 62 kişiyle havalandığında kimsenin dakikalar sonra yaşanacaklardan haberi yoktu. Binlerce adadan oluşan ülkede SJ-182 uçuş numaralı uçak, gün içinde yapılan binlerce uçuştan sadece birisiydi. 1994 yılının Mayıs ayında hizmete giren uçakla son temas, kalkış yaptıktan 4 dakika sonra Java Denizi üzerinde gerçekleşti.
Uçakla iletişimin kaybolmasının ardından başlatılan inceleme sırasında Flightradar24 verilerini inceleyenler şaşkına döndü. Dev Boeing 737-500, havalandıktan kısa süre sonra 10 bin feet (yaklaşık 3 bin 500 metre) irtifadan hızla alçalmaya başlamış ve deniz üzerinde radardan kaybolmuştu. Arama kurtarma çalışmalarının başladığı sırada sosyal medyada balıkçılar tarafından çekilen bazı görüntülerin paylaşılması, SJ-182’nin başına ne geldiğine dair önemli bir ipucu oldu. Java denizine açılan balıkçıların su üzerinde bulduğu bazı büyük parçalar Sriwijaya Air Havayolları’na ait Boeing 737-500’ten başka bir şeye ait değildi.
Arama kurtarma çalışmaları sonucunda uçakta bulunan mürettebat da dahil 62 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. Yetkililer, uçağa ait olan ve uçuş verilerinin kaydedildiği kara kutuya ulaşıldığını ve eldeki veriler ışığında kazanın gerçekleşme sebebinin araştırılacağı açıkladı. Geçtiğimiz günlerde kazaya ilişkin yeni bir rapor açıklandı. Raporun açıklanmasıyla birlikte birçok kişinin aklına bir kez daha, “Neden Endonezya’da bu kadar çok uçak kazası oluyor?” sorusu geldi. Uçak mühendisi ve havacılık uzmanı Muhammed Yılmaz, SJ-182 kazası ve Endonezya’da yaşanan uçak kazaları hakkında konuştu.
‘TAHMİN EDİLDİĞİ GİBİ OLDU’
Kazanın gerçekleştiği günden bu yana bazı ihtimallerin değerlendirildiğini belirten Muhammed Yılmaz’a göre kazanın neden gerçekleştiğine dair yapılan tahminler doğru çıktı. Yılmaz, “Kazanın nedeni kara kutudaki bilgilerin çözülmesiyle ortaya çıkarıldı. Uçağın bakım kayıtlarında, motor gücünü otomatik olarak kontrol eden autothrottle sisteminde, uçuştan birkaç gün önce arıza yaşandığı yer alırken, bunun kazanın oluşumuna katkıda bulunup bulunmadığı üzerine yoğunlaşılmıştı. Tahminler doğru çıktı” açıklamasını yaptı.
Otomatik gaz kontrol sistemi (autothrottle) hakkında bilgi veren Muhammed Yılmaz, “Bu sistem direkt olarak yakıt akışını kontrol etmek yerine, istenen uçuş karakteristiklerini tayin ederek pilotun uçak motorlarının güç ayarını yapmasını sağlar, yakıt tasarrufu sağlar ve istenen hız veya gücü duyarlı bir biçimde ölçtüğü için motor ömrünü artırır. İki tip çalışma modu vardır: hız ve itme. Otopilottan bağımsız olarak çalışan bu sistem, belirli hız değerine ulaşmak için otomatik olarak gaz verir veya gaz keser. Boeing uçaklarında bu mod aktif iken gaz kolu kendiliğinden hareket eder. Airbus uçaklarında ise gaz kolu hareket etmez ve bu sistem autothrust olarak adlandırılır” dedi.
Autothrottle sistemi arızalı bir uçağın, operasyonlarına devam etmesinin önünde bir engel olmadığını ifade eden Yılmaz, “Çünkü pilotlar motor gücünü manuel olarak kontrol edebilir. Ancak kazanın raporundan anlaşıldığı üzere, autothrottle sistemi arızalı olduğu için motorlar arasında güç dengesi üzerinde ciddi bir farklılık oluşmuş ve bu da pilotların, uçağın kontrolünü kaybetmesine neden olmuş gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.
“Sol motor gaz kolu kalkıştan sonra yüzde 34 gibi düşük bir hızda, sağ motor gaz kolu ise yüzde 92 yani orijinal tırmanma ayarında kaldığı için oluşan asimetrik itki durumu kazanın nedeni olmuş. Pilotlar motor parametreleri, gaz kollarının konumu ve dönme açısı gibi detaylarda oluşabilecek anormallikleri kontrol edebilecekleri göstergeleri dikkate almamış gibi görünüyor. Fazla öz güven ve pilotlar arası iletişimsizlik, ekip kaynak yönetimi (CRM) konularındaki eksiklikler de kazayla ilgili öne çıkıyor.”
ÇOK FAZLA UÇAK KAZASI YAŞANMASININ SEBEBİ
Endonezya, sık sık yaşanan uçak kazalarıyla gündeme geliyor. Adalardan oluştuğu için hava ulaşımının vazgeçilmez olduğu Endonezya’da 1945’ten bu yana bölgedeki diğer tüm ülkelere göre daha fazla sivil yolcu uçağı kazası yaşandı. Aviation Safety Network verilerine göre, Endonezya’da 1945’ten bu yana yaklaşık bin 500 kişinin yaşamını yitirdiği 100’ün üzerinde sivil uçak kazası yaşandı. Bu istatistikler ışığında Endonezya, Asya bölgesinde uçmak için en tehlikeli yerlerden birisi olarak gösteriliyor. Uzmanlar, son yıllarda Endonezya’da bu durumun önüne geçmek için birçok çalışma yapıldığını söylese de son yaşanan Sriwijaya kazası, Endonezya’da havacılık kurallarının uygulanması konusundaki ilerlemelere şüpheyle yaklaşılmasını gerektiriyor.
“Endonezya’nın böylesine kötü bir havacılık geçmişine sahip olmasının nedenleri arasında coğrafya, ekonomi ve siyasetin kesişimini göstermek mümkün” diyen Muhammed Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çin, Hindistan ve ABD’den sonra dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi olan ülke Pasifik Okyanusu’nun güney batısında 3 bin mil boyunca uzanan, yaklaşık 6 bin takım adadan oluşuyor. Hava yolu ile seyahat bir yerden bir yere gidebilmenin en pratik yöntemi. Endonezya’nın Papua gibi yoksul bölgelerinde, kara yolu veya demir yolu sistemlerinin olmaması veya çok yetersiz olması hava yolu ile seyahat etme gereksinimi doğuruyor.”
‘RÜŞVET VE YOLSUZLUK DA BÜYÜK SIKINTI’
1998 sonrası yıkılan diktatörlük rejimi sonrası, Endonezya’nın hâlâ demokrasiyi oturtmaya çalışan bir ülke konumunda olduğuna dikkat çeken Yılmaz, Doğu Asya mali krizinin ardından son 20 yıldaki güçlü ekonomik büyüme verilerinin milyonlarca orta sınıf vatandaşı ayağa kaldırdığını belirtti. Muhammed Yılmaz, bu durumun havacılık sektöründe de yansımaları olduğunun altını çizerek, “Bununla birlikte hava yolu taşımacılığı daha kullanılabilir bir opsiyon haline geldi. Bu durum, Trigana gibi düşük maliyetli şirketler için Endonezya’nın vasat havacılık pazarına giriş fırsatı oluşturdu” dedi.
Endonezya ticari sivil havacılık sektörünün her geçen gün giderek büyüdüğünü belirten Yılmaz, “Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) 2039’a kadar Endonezya’nın ticari hava yolu pazarının dördüncü en büyüğü olacağını tahmin ediyor. Fakat ülkedeki rüşvet ve yolsuzluk gibi kronik problemlerin, havacılık dünyasında varlığını sürdürüyor olmasının sonucu olarak insanlar bu tip uçak kazalarında hayatlarını yitiriyor” şeklinde konuştu.
‘ÇALIŞANLARIN MESLEKLİ BİLGİSİ YETERSİZ’
Pilotlar, hava trafik kontrolörleri ve teknisyenlerin yetersiz mesleki bilgiler ile istihdam edildiği dile getiren Muhammed Yılmaz, “Endonezya’nın arama kurtarma faaliyetleri esnasında kendi yetersizlikleri haricinde dışarıdan katılıma izin konusunda oldukça isteksiz davranması, hükümetin havacılık alanında ülkedeki denetleyicilerin, denetmenlerin ve regülasyonların ne kadar eksik ve vahim durumda olduğunun dünyaya duyurulması korkusuyla ilgili olduğunu söylemek zor değil. Geçmişteki kazalar, hep yetersiz pilot eğitimi, mekanik arızalar, hava trafik kontrol sorunları ve yetersiz uçak bakımı ile ilişkilendirildi” şeklinde konuştu.
2009 yılına kadar Endonezya hava yollarının emniyet kayıtlarının oldukça kötü olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Teknik uzmanlık, eğitimli personel, kayıt tutma veya denetim prosedürleri gibi alanlarda yetersiz oldukları gerekçesiyle 2007’den 2016’ya kadar Endonezyalı havayollarının ABD’de faaliyet göstermelerini yasakladı. Avrupa Birliği, 2007’den 2018’e kadar benzer bir yasağı uyguladı” bilgisini paylaştı.
‘KARA LİSTEDE YER ALAN YOK’
Endonezya’da 2000-2009 arasında 27, 2010-2019 yılları arasında ise 18 ölümlü uçak kazası yaşandığını belirten Muhammed Yılmaz, şu detayları da paylaştı:
“Ülkede yıllar içinde Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) standartlarının uygulanmasında önemli kazanımlar elde edildi. ABD Federal Havacılık İdaresi’nin Uluslararası Havacılık Güvenliği Değerlendirme Programı, Endonezya’yı ‘Kategori 1’ ülke olarak değerlendiriyor. Bu, Endonezya’nın havacılık sektörünün ICAO gerekliliklerine uygun olduğu ve Endonezyalı taşıyıcıların ABD’ye uçmasına izin verdiği anlamına geliyor. Şu anda Endonezyalı hava yollarının uluslararası uçuşlar konusunda herhangi bir engeli yok. Kara listede yer alan Endonezyalı taşıyıcı bulunmuyor.”